Pulmoner emboli (PE), genellikle derin ven trombozu (DVT) olarak bilinen bir durumdan kaynaklanan ve akciğerlerdeki bir veya daha fazla arterin tıkanmasına neden olan bir durumdur. Pulmoner emboli, genellikle bir kan pıhtısının, genellikle bacaklarda veya pelvis bölgesinde bulunan bir damardan koparak akciğerlerdeki bir artere ulaşması sonucu oluşur. Bu pıhtı, akciğerlerin kan akışını engeller ve oksijen alışverişini etkileyebilir, ciddi solunum sıkıntısına ve diğer ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Pulmoner emboli belirtileri genellikle ani nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük (bazen kanlı balgamla birlikte), hızlı veya düzensiz kalp atışı, baş dönmesi veya bayılma hissi gibi semptomları içerir. Pulmoner emboli teşhisi, semptomların değerlendirilmesi, fizik muayene, kan testleri, görüntüleme testleri ve bazı durumlarda invaziv prosedürler gerektirebilir.

Kan testleri arasında D-dimer testi, pulmoner emboli şüphesi olan kişilerde kan pıhtılarının varlığını gösterebilir. Görüntüleme testleri arasında ise akciğer tomografisi (CT) anjiyografi, en yaygın kullanılan yöntemdir. Bu test, akciğerlerdeki kan akışını görselleştirmek ve pıhtıların varlığını belirlemek için kullanılır. Görüntüleme testleriyle birlikte, ekokardiyografi gibi ek testler de kullanılabilir.

Pulmoner emboli teşhisi koyulduğunda, tedavi genellikle kan pıhtılarını çözmek ve yeni pıhtıların oluşumunu önlemek için antikoagülan ilaçlarla yapılır. Ayrıca, semptomları hafifletmek ve komplikasyon riskini azaltmak için diğer destekleyici tedaviler de uygulanabilir. Daha ciddi durumlarda, pıhtıyı çözmek veya çıkarmak için trombolitik ilaçlar veya cerrahi müdahale gibi daha agresif tedavi yöntemleri gerekebilir. Tedaviye ek olarak, hastaların altta yatan nedenler (örneğin, DVT) tedavi edilmelidir ve tekrarlayan emboli riskini azaltmak için önlemler alınmalıdır.