Acil servislerde sıkça karşılaşılan akut zehirlenmeler ve toksikolojik aciller, yaşamı tehdit edebilen durumlar arasında yer alır. Bu yazıda, zehirlenmelerin tanı ve yönetiminde güncel yaklaşımlar üzerinde duracağız.

1. Değerlendirme ve Stabilizasyon: Zehirlenme şüphesi taşıyan hastaların ilk değerlendirilmesi, ABCDE (Hava yolu, Solunum, Dolaşım, Nörolojik değerlendirme, Maruz kalma/Çevre kontrolü) prensipleri ile yapılmalıdır. Hayati fonksiyonların stabilizasyonu, zehirlenme yönetiminin temelini oluşturur.

2. Toksikolojik Değerlendirme: Hastanın tıbbi öyküsü, maruz kalınan madde, miktarı ve alım yolu (oral, dermal, inhalasyon vs.) toksikolojik değerlendirme için kritik öneme sahiptir. Laboratuvar testleri, spesifik toksik maddelerin saptanmasına yardımcı olabilir.

3. Destekleyici ve Sembolik Tedaviler: Solunum veya kardiyovasküler destek gerektiren hastalara, gerekli tedaviler derhal uygulanmalıdır. Semptomatik tedavi, hastanın genel durumunu iyileştirmeye yöneliktir.

4. Dekontaminasyon ve Antidotlar: Gerektiğinde, gastrointestinal dekontaminasyon (aktif karbon gibi) ve spesifik antidotların (örn. N-asetilsistein, atropin) kullanımı hayat kurtarıcı olabilir. Antidotların etkinliği, maruz kalan maddeye bağlı olarak değişkenlik gösterir.

5. İlaç ve Madde Zehirlenmeleri:

  • Parasetamol Zehirlenmesi: Erken tedavi için N-asetilsistein kullanılır.
  • Opiyat Zehirlenmesi: Nalokson, opiyatların etkisini tersine çevirebilir.
  • Benzodiazepin Zehirlenmesi: Flumazenil, seçici vakalarda kullanılabilir.

6. Yüksek Mortalite Riski Taşıyan Zehirlenmeler: Karbon monoksit ve siyanid zehirlenmeleri gibi yüksek mortalite riski taşıyan durumlar, acil müdahaleyi gerektirir. Oksijen terapisi ve spesifik antidotlar (örn. hidroksikobalamin), bu tip zehirlenmelerde hayat kurtarıcı olabilir.

7. Renal ve Hepatik Destek: Şiddetli zehirlenmelerde, renal ve hepatik fonksiyonların desteklenmesi önemlidir. Gerektiğinde, renal replasman terapisi uygulanabilir.

8. Psikiyatrik Değerlendirme: İntihar amaçlı zehirlenmeler, acil psikiyatrik değerlendirme ve müdahaleyi gerektirir. Hastaların güvenliği ve gelecekteki risklerin azaltılması, multidisipliner bir yaklaşımla sağlanmalıdır.

Akut zehirlenme ve toksikolojik acillerin yönetimi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Güncel protokollerin ve tedavi yöntemlerinin bilinmesi, hastaların sağ kalım oranlarını artırır ve iyileşme süreçlerini hızlandırır.